FOTOĞRAF & YORUM


Toplumsal Gerçeklik Üzerine

Aşkın nasıl dile geldiği,
o toplumdaki kadınların eşitlik ölçüsünü,
evlilik kurumunun yapısını,
geçerli olan aile anlayışını,
mülkiyete karşı o çağın tutumunu belirtir.
Çocukların yaşam şartları da,
o çağın şartlarına göre,
haklar ve özgürlükler bağlamında,
insana ve geleceğe verilen önemin,
mevcut ülkede ki önemli göstergesidir.
Bir sanatçı ancak yaşadığı çağın ve toplum koşullarının,
ona bağışladığı olanakları katabilir yaşantısına.
Sanatçı, toplumsal ilişkileri öyle bir biçimde ortaya çıkarmalıdır ki
başkaları da o ilişkileri görebilsinler.
En öznel sanatçı bile toplum adına çalışır.
Daha önce betimlenmemiş duyguları,
ilişkileri ve koşulları betimlemekle,
bunların görünüşteki soyutlanmış ''ben''inden ''biz''e dönüşmesine yardım etmeli.
Her gerçek sanat eserinde,
insan gerçekliğinin bireyselliğe ve toplumsallığa,
özgüllüğe ve evrenselliğe bölünmesi sorunu ortaya çıkar,
ama bu sorun yeniden yaratılmış olan birliğin sorunudur.
Sanat insanı parçalanmış bir durumdan,birleşmiş bir bütüne dönüştürebilir.
İnsanın gerçekleri anlamasını sağlar,
onları dayanılır bir biçime sokmasında insana yardımcı olmakla kalmaz,
gerçekleri daha insanca,
insanlığa daha layık kılma kararlılığını da arttırır.
Sanatın kendisi bir ''toplumsal gerçeklik''tir.
Konuyu kendine özgü bir biçimde işleyen sanatçı,
hem kendi kişiliğini açıklar,
hem de toplumdaki yeni gelişmeleri çizmiş olur.
Sanatçının yaşadığı çağın başlıca özelliklerini belirtmekte,
yeni gerçekleri açıklamaktaki başarısı,
kendi yaratıcılık değerinin bir ölçüsüdür.
Çürüyen bir toplumda sanat doğru sözlüyse,
çürümeyi de yansıtmak zorundadır.
Toplumsal görevinden kaçmadığı sürece,
sanat dünyanın değişebileceğini göstermeli ve yardım etmelidir.

Altan Gökçek'in fotoğrafı toplumsal gerçeklik üzerine.
Bir çok örneğini defalarca izlememe rağmen,
fotoğrafı beni etkiledi,düşündürdü,sorgulattı.
Yıllar boyu süregelen,değişken gerçeklikler.
Yaşıma göre,zamanı değerlendirirsek;
Köy ve şehir yaşamı ikilemi,
göç ve göçenler ile şehir yaşamı ikilemi,
en sonunda, metropoller ile içinde yaşayanların,
yaşama uyum problemi.
İmkansız sokaklar,sokak arası çocukları.
Bin çile,bir kaç yaşam ve bir hikaye.
Zamana ve değişime direnmek imkansız olsa da,
gerçek görüntüler tokat gibi.
Her şeye rağmen inadına yaşamanın görüntüsü.
Ne ekiyorsun ?
Ne biçeceksin ?
Kompozisyon kuralları,altın oran üzerine değil.
İçerikte yüklü olan anlam üzerine.
Fotoğraf doğru sözlü.
İçim acıyor,nefesim daralıyor.
Tarifsiz duyguları sırtıma aldım,gidiyorum.

Fotoğrafın sahibine teşekkürlerimle,
Altan Gökçek vasıtası ile,
selam,sevgi ve saygılar...

Selçuk Özgüleryüz

(Kaynak:Ernst Fischer)

Yorumlar