FOTOĞRAF & YORUM
Sanat imgesine sanatçıya ait olan, sezgi ve duygu dünyasına dair her şey eklenmiştir.
Bu durumda, sezgi alanına ait yüceltilmiş değerlerin de sanat imgesine ait olduğu söylenmelidir. Hiçbir nesne, kendini algılayanı içine almaz.
Sanatta imgeye dönüşen her şey, sanatçısını da içine alır.
Dolayısıyla daha geniş bir çerçeveye oturtulmalıdır.
Benedetto Croce’a göre nesneler, bizden bağımsız olarak vardırlar ve varlıklarını sürdürebilirler. Ancak nitelikleri ve nicelikleri bakımından tanımlanabilmek için insan zihnine ihtiyaç duyarlar.
Bu durumda, sezgi alanına ait yüceltilmiş değerlerin de sanat imgesine ait olduğu söylenmelidir. Hiçbir nesne, kendini algılayanı içine almaz.
Sanatta imgeye dönüşen her şey, sanatçısını da içine alır.
Dolayısıyla daha geniş bir çerçeveye oturtulmalıdır.
Benedetto Croce’a göre nesneler, bizden bağımsız olarak vardırlar ve varlıklarını sürdürebilirler. Ancak nitelikleri ve nicelikleri bakımından tanımlanabilmek için insan zihnine ihtiyaç duyarlar.
Bu duruma en güzel örnek Âşık Veysel’in dizelerinde gizlidir.
“Güzelliğin on para etmez, şu bendeki aşk olmasa.”
Görme yeteneği olmayan, varlığı sezgileri ile algılayan bu büyük ozan, insana ait zihin ve sezgi olmadan, varlığın anlamsızlığı üzerine çok etkili bir vurgu yapar.
“Güzelliğin on para etmez, şu bendeki aşk olmasa.”
Görme yeteneği olmayan, varlığı sezgileri ile algılayan bu büyük ozan, insana ait zihin ve sezgi olmadan, varlığın anlamsızlığı üzerine çok etkili bir vurgu yapar.
O halde sanat imgesi,
taklidi olduğu şeyden (metafizik şöyle dursun),
kesinlikle daha çok şeydir denebilir.
Fotoğraflar çoğu zaman sanıldığı gibi mekanik kayıtlar değildir.
Her bir fotoğrafa baktığımızda,
ne denli az olursa olsun,
fotoğrafçının sınırsız görünüm olanakları arasından o görünümü seçtiğini fark ederiz.
Fotoğrafçının görme biçimi konuyu seçişinde yansır.
Ressamın görme biçimi bez ya da kâğıt üzerine yaptığı imgelerle yeniden canlandırılır.
Her imgede bir görme biçimi yatsa da, bir imgeyi algılayışımız ya da değerlendirişimiz aynı zamanda görme biçimimize de bağlıdır.
Burada sözü geçen imge, doğanın us da yeniden biçimlendirilmiş şeklidir.
taklidi olduğu şeyden (metafizik şöyle dursun),
kesinlikle daha çok şeydir denebilir.
Fotoğraflar çoğu zaman sanıldığı gibi mekanik kayıtlar değildir.
Her bir fotoğrafa baktığımızda,
ne denli az olursa olsun,
fotoğrafçının sınırsız görünüm olanakları arasından o görünümü seçtiğini fark ederiz.
Fotoğrafçının görme biçimi konuyu seçişinde yansır.
Ressamın görme biçimi bez ya da kâğıt üzerine yaptığı imgelerle yeniden canlandırılır.
Her imgede bir görme biçimi yatsa da, bir imgeyi algılayışımız ya da değerlendirişimiz aynı zamanda görme biçimimize de bağlıdır.
Burada sözü geçen imge, doğanın us da yeniden biçimlendirilmiş şeklidir.
Ancak yeniden biçimlendirilmiş bir görünümün dahi başka uslarda bir kez daha bireye özel imge kökleri sorgulanarak yeni bir imgeye dönüştürülebileceği vurgulanmıştır.
Bu şaşırtıcı ve olağan üstü bir yeti özetidir.
İşte insanoğlunun yaşam içinde bireye dönüşürken zihinsel biçimlenme sürecinde ayrımlı olmasının sebebi bu olağan üstü özümseme yetisinden kaynaklanır.
O halde son olarak imge;
İnsanoğlunun etrafını saran tüm yaşamsal unsurlardan fark edebildiği nesnel gerçekliklerin kendine ait düşünsel dünyasında yorumlanmış halidir denebilir.
Bu şaşırtıcı ve olağan üstü bir yeti özetidir.
İşte insanoğlunun yaşam içinde bireye dönüşürken zihinsel biçimlenme sürecinde ayrımlı olmasının sebebi bu olağan üstü özümseme yetisinden kaynaklanır.
O halde son olarak imge;
İnsanoğlunun etrafını saran tüm yaşamsal unsurlardan fark edebildiği nesnel gerçekliklerin kendine ait düşünsel dünyasında yorumlanmış halidir denebilir.
(Kaynak:Levent İskenderoğlu-İmge ve imge kökleri üzerine tez-2009)
***
***
Tuğkent Akkurum'un görme biçimi,
ışığı ve kompozisyonu ile zevkle izlediğim fotoğrafında,
bilgi paylaşımı imkanını bulduğum için,
kendisine teşekkür ederim.
Film karesi kadar etkileyici fotoğrafı,
belki de bir kitap kapağı olacak kadar.
Düşünmeye,düşündürmeye çok müsait.
Merkeze odaklı modeli,
dikkati toparlayan,
gözün izlemeye orta noktadan başlamasına,
sebep olan alan derinliği.
Sakin,düşünceli,düşündürücü bir yürüyüş.
Yaşam alanı içerisine yol alırken,
arkasına aldığı bir hikayesi var.
Siyah beyazın dramatik etkisi,
oldukça baskın ve doğru tercih.
Öylesine düşünceli ki
tramvay yolunu ortalamış,
hiç birşey umurunda değil.
Sadece düşünceler,düşünceler.
Yağışlı bir hava ve ışık değerleri...
Haddim olmayarak,
ikinci fotoğrafı düşledim.
Birisinde izlediğim gidiş ile,
ikincisinde izlediğim gidiş çok farklı.
Sıkıntılı bir ruh halini barındıran birincide,
umuda yada aydınlığa gidişi ikincide,
farklı iki hikayenin fotoğrafı oluverdi.
Yok olmak-kaybolmak yada
var olmak-karışmak gibi bir şey.
Hikayesinin yazılabilmesi çok mümkün bir kare,
hem de çok değişik,çok çeşitli,
çok karışık ve düşündürmeye itici.
Bir o kadar da değerli benim için.
Tercihinize saygı ile Tuğkent Akkurum ...
Ne kadar önemli ışık değerleri.
*Her imgede bir görme biçimi yatsa da,
bir imgeyi algılayışımız ya da değerlendirişimiz,
aynı zamanda görme biçimimize de bağlı deniliyor ya,
bunu, fotoğrafı çeken için söylesek de,
izleyen içinde aynı söylem geçerli.*
ışığı ve kompozisyonu ile zevkle izlediğim fotoğrafında,
bilgi paylaşımı imkanını bulduğum için,
kendisine teşekkür ederim.
Film karesi kadar etkileyici fotoğrafı,
belki de bir kitap kapağı olacak kadar.
Düşünmeye,düşündürmeye çok müsait.
Merkeze odaklı modeli,
dikkati toparlayan,
gözün izlemeye orta noktadan başlamasına,
sebep olan alan derinliği.
Sakin,düşünceli,düşündürücü bir yürüyüş.
Yaşam alanı içerisine yol alırken,
arkasına aldığı bir hikayesi var.
Siyah beyazın dramatik etkisi,
oldukça baskın ve doğru tercih.
Öylesine düşünceli ki
tramvay yolunu ortalamış,
hiç birşey umurunda değil.
Sadece düşünceler,düşünceler.
Yağışlı bir hava ve ışık değerleri...
Haddim olmayarak,
ikinci fotoğrafı düşledim.
Birisinde izlediğim gidiş ile,
ikincisinde izlediğim gidiş çok farklı.
Sıkıntılı bir ruh halini barındıran birincide,
umuda yada aydınlığa gidişi ikincide,
farklı iki hikayenin fotoğrafı oluverdi.
Yok olmak-kaybolmak yada
var olmak-karışmak gibi bir şey.
Hikayesinin yazılabilmesi çok mümkün bir kare,
hem de çok değişik,çok çeşitli,
çok karışık ve düşündürmeye itici.
Bir o kadar da değerli benim için.
Tercihinize saygı ile Tuğkent Akkurum ...
Ne kadar önemli ışık değerleri.
*Her imgede bir görme biçimi yatsa da,
bir imgeyi algılayışımız ya da değerlendirişimiz,
aynı zamanda görme biçimimize de bağlı deniliyor ya,
bunu, fotoğrafı çeken için söylesek de,
izleyen içinde aynı söylem geçerli.*
Bir fotoğraf yayınlandığı andan itibaren,
fotoğrafı çeken kişiden çıkıp,
izleyenin görme biçiminin,
hakimiyeti altına giriverir.
Artık defalarca farklı hikayelerin,
sözü olup çoğalıverir.
Her izleyen sahip olur kendi belleğinde.
Aradaki farkı görmek ve aktarmak için,
fotoğrafınızda yaptığım müdahale için,
hoşgörünüze sığınıyorum.
Asıl olan sizin aktarımınız.
fotoğrafı çeken kişiden çıkıp,
izleyenin görme biçiminin,
hakimiyeti altına giriverir.
Artık defalarca farklı hikayelerin,
sözü olup çoğalıverir.
Her izleyen sahip olur kendi belleğinde.
Aradaki farkı görmek ve aktarmak için,
fotoğrafınızda yaptığım müdahale için,
hoşgörünüze sığınıyorum.
Asıl olan sizin aktarımınız.
Defalarca çoğalan fotoğraflarınız olması dileğiyle,
selam,sevgi ve saygılar...
selam,sevgi ve saygılar...
Selçuk Özgüleryüz
Yorumlar
Yorum Gönder