HAFTANIN YORUMU
FOTOĞRAF & YORUM
Sorgulama
1;
Sanat ve insan birbirlerini karşılıklı olarak ilerletir ve geliştirir.
Büyük toplumsal olaylar büyük akımlar ve eserlere yol verirken,
bu eserler kuşaklararası bağları, hem deneyim hem de duygusal anlamlarda geliştirir.
Toplumcu sanat anlayışıyla yapılmış olan sinema eserleri, tarihin en önemli notlarını beyaz perdeye aktarmış, insanlığın hafızasına kalıcı izler bırakmakla kalmamış, gelecek kuşaklara bilinç aşılama konusunda çok önemli bir araç olmuştur.
Değiştirip dönüştürmeyi amaçlayan muhalif olma, öğretme, hayata dair bir söz söyleme kaygısı sinema alanında hiç şüphesiz Charlie Chaplin ile ciddi bir noktaya ulaşmıştır.
Charlie Chaplin, 1915 ve sonrası yıllarda, sessiz sinemanın önderliğini yapmış ve filmlerinde baskı, acı, sömürü, savaşlar, kapitalizm, makineleşme gibi insanlığın en yakıcı sorunlarını anlatmayı kendisine görev edinmiş bir oyuncu, yönetmen ve bestekârdır,hepinizin bildiği gibi.
Yarattığı Şarlo karakteriyle en saf insanı kara mizah öğeleriyle birleştirerek, filmlerinde insanlık tarihinin en dramatik, en acımasız anlarına bile gülerek bakmayı hepimize öğretmiştir .
Kendinden sonrakilere de örnek olması yönüyle de, Charlie Chaplin aslında bir akımın da başlangıcını yapmış oldu.
Kemal Sunal’ın, saf, mizah yüklü, insani yönüyle şehrin yabancılığında var olmaya çalışırken, bizleri çokça güldüren “Şaban” tiplemesi bu akımın Türkiye’deki temsilcisi niteliğindedir.
İyi niyetiyle devamlı komik duruma düşen saf bir insanın hikâyesi olan her iki karakter de,
aslında insanın kendisinden ne kadar uzaklaştığını, insanı insan yapan değerlerin sistem tarafından ne derece yozlaştırılmış olduğunu göstermektedir.
Chaplin, Modern Zamanlar’da Büyük Buhran döneminde iyice ağırlaşan yaşam koşullarıyla birlikte kapitalizmin işçi sınıfına yaşattığı yabancılaşma, makineleşmenin acımasızlığı gibi, hayati konuları her zamanki tekniği olan simgelere derin anlamlar yükleyerek anlatırken, Büyük Diktatör filminde Hitler faşizmini Hitler hayattayken alaya alma cesaretiyle çok sert eleştiri yağmuruna tutmuş, insanlığa tek kurtuluş yolunun yine kendisinden geçtiği, umudunu aşılayarak yol göstermiştir.
İnsanoğlu mücadelesini yükselttikçe,
gerçek anlamda sanat eserleri,
hayatın kendi içinden doğmaya devam edecektir.
2;
Bu yorumun konuğu Serdal Taşın;
Başlangıçta dikey iki kareymiş gibi görünse de,
birbirleri ile ilintisi neticesinde,
konuyu öze taşıyıp,sunum yöntemiyle,
biçim vererek,toplumsal içerikli,
bir bütün sunmuş bizlere.
Kapitalist düşüncenin tezahürü,
mağazalar zincirini ve yardımcı öğe,
alışverişten ayrılan bir bayanı,
ana öğe Charlie Chaplin izliyor.
Hem de kendine has bakışıyla,
bir poster afişi ile.
Güzel bir an karesi.
İçeriği ile güçlenmiş,düşündürüyor.
Şöyle bir soru gelebilir akıllara.
Böyle bir anlam çıkarılabileceğini,
eğer bilseydi mağaza yönetimi,
izin verir miydi,bu afişin asılmasına ?
3;
Kapitalist dünyadaki sanatçıların ortak yanı ,
çevrelerindeki toplumsal gerçeklerle uzlaşmayı becerememeleridir,,,denili
Kapitalizmde, belli bir düzeyin üstüne çıkan her türlü sanat ,
bir karşı çıkma,eleştirme ve başkaldırma izlenimi sunmuştur.
İnsanın çevresine ve kendisine yabancılaşması,
kapitalizmde öylesine ağır basmış,
sınıflara dayanan düzenin,
zincirlerinden kurtulan insan kişiliğinin,
hakkı olan özgürlük ve yaşama zenginliği konusunda,
öylesine aldatılmış,
her şeyin ''meta''ya dönüşmesi,
her şeyi kapsayan yararcılık,
dünyanın tümüyle ticaret üstüne dönmesi,
hayal gücü olan herkesi öylesine tiksindirmiştir ki,
yaratıcı insanlar,
başarılı olan kapitalist düzene,
büyük bir tepkiyle karşı çıkmaya başlamışlardır.
Sanatın gelişimi en çok,
aşırı bencil ve hesapçı bir ilkeyle,
dış hayatla ilgili zenginlik birikimi,
bu zenginliği,insan yaratılışının,
iç yasalarına uydurma gücünü,
aştığı dönemlerde gereklidir,denilebilir.
4;
Günümüzde yapılan fotoğraf yarışmaları,
özel kişilerin meydana getirdiği,
tüzel oluşumların düzenlediği,
belirli bir unvan yada maddi karşılığı olan,
kapitalizme hizmet eden,
etkinlikler değil mi ?
Başka bir yönü ile,
bu yarışmalar sonucunda elde edilen unvan,
gerçek anlamda,
sanatçıyı tanımlayabilir mi ?
Bir sektör haline gelen ödül avcılığı,
ne kadar sanatın içinde tutulabilir ?
Bu paylaşımın konuğu,
Serdal Taşın'a teşekkürlerimle.
Uzun süre izlediğim fotoğrafı için.
Fotoğraf & Yorum başlığı altında,
belirli bir zaman aralığında,
beğendiğim bir fotoğrafı konuk ederek,
fotoğraf sanat ilişiklendirmeleri hakkında,
bilgi paylaşımında bulunken,
böyle bir sorgulamaya,zemin hazırladığı için.
Selam,saygı ve sevgi ile...
Selçuk Özgüleryüz
Yorumlar
Yorum Gönder