FOTOĞRAF & YORUM
Daha önceden yaptığım 27 yorum burada.
Seçilen fotoğraflar,yorumlar,portf
Arşiv niteliğinde yani.
Özelden gelen sorular oluyor.
Sanırım bu adres ihmal ediliyor.
Bir dönelim geriye...
***
Tabi ki en iyi makina gözleriniz ve gördükleriniz.
Görmezseniz gördüğünüzü anlatamazsınız.
Bir şeyler anlatmak ise amacınız.
Görmek için de kişisel birikim gereklidir.
O zamanda gözlerinize hükmedebilirsiniz.
Görmek istediklerinizi seçmeye başlarsınız.
Yani bakmak yerine görmeyi seçersiniz.
*Fotoğraflar çekeni ele verir,nasıl baktığınızı gizleyemezsiniz.*
Fotoğrafta kullanılan kriterler teknik, içerik, kuramsal ve özgünlük kriterleridir.
Teknik kriterde ''ZANAATKARLIK'' boyutuna göre değerlendirme yapılır.
Çok geniş bir yelpazede değerlendirilebilecek bu konu KOMPOZİSYON ana başlığı altında aşağıdaki maddeler gözetilerek değerlendirilir.
* Belirginlik * Bakış yönü * Bakış yüksekliği * Bakış açısı * Bakış Uzaklığı * Sadelik * 1/3 kuralı veya Oranlar * Çizgiler
* Denge (Simetrik/Asimetrik) * Perspektif ve Derinlik * Hareket * Tekrarlar (Ritim) * Işığın kullanımı (Doğal veya Suni ışığın etkili kullanımı)
* Rengin etkili kullanımı * Doku * Vurgu
İçerik Ölçütleri
Doğruluk (Bilgi)- Anlaşılır olması- Etkili anlatım (Biçimin içeriği en etkili şekilde ortaya koymuş olması)
Bu bilgilerin yanı sıra genel kabul gören fotoğraf değerlendirme ölçütlerini şöyle sıralayabiliriz:
İlgi merkezi yeterli mi? Belirginlik tam mı? Arka plan uygun mu? Keskinlik yeterli mi?
Işık uygun mu? Dengeli mi? (kompozisyon dengesi) Oranlama iyi mi? (altın oranlar)
Konu parlaklık oranı çözümlenmiş mi? Kadraj tam mı?
Bütünlük tam mı?
İçerik kriterinde;
Fotoğrafın ardındaki dünya görüşü ve fikirsel altyapı değerlendirilir.
Özgünlük kriterinde;
Fotoğrafın kendisinden sonra gelen çalışmalara ne ölçüde yön verdiği değerlendirilir.
Kuramsal kriterde;
Fotoğrafın gerçekçilik, dışavurumculuk, biçimcilik, işlevsellik gibi sanat kuramlarını ne ölçüde desteklediği üzerine değerlendirme yapılır.
***
Bu bilgiler uzun zamandır bilgi paylaşımında bulunduğum,bir çok kaynaktan faydalandığım bilgilerdir.
TC Milli Eğitim Bakanlığı-MEGEP(Mesleki eğitim ve öğretim sisteminin güçlendirilmesi projesi)nde de kullanılan bilgilerdir.
***
İstediğimiz özelliklerde bir makine edinip fotoğrafa başladığımızda çevremizdeki her şeyi görüntülemek isteriz.Çekim sayısı arttıkça makinemize alışmaya başlarız.
Fotoğrafın içine girdikçe,
IŞIK YETERLİ Mİ ?
KADRAJ DOĞRU MU ? Kaygısı başlar.
İyi bir makinemiz olsa da,yeteneğimiz olsa da,bir yerde bir şeylerin eksik olduğunu görürsünüz.
İşte bu, FOTOĞRAFIN DİLİ dir.
Fotoğrafın dili de diğer dillerde olduğu gibi belirli kurallara dayanır.
Bu dili iyi biliyorsanız, ürettiğiniz fotoğraflar değerli olacaktır.
Ve bu dili bilenlerce doğru okunacak ve doğru anlaşılabilecektir.
Fotoğrafı çeken kişi bakaçtan gördüğü görsel öğeleri (nesneler, simgeler, konumlar, ilişkiler, aydınlık, karanlık, çizgiler, benekler) bilgi ve becerisine uygun olarak görüntüye dönüştürür.
Yani çevresindeki süreklilikten dört kenarla sınırlı olarak ayırır, kadrajlar.
Çevremizdeki sürekli olan görüntüyü çerçevelemeye karar vermek onun dışındaki tüm olasılıkları reddetmek demektir.
Sunulan fotoğraf seçim sonucu oluşmaktadır.
Çeken kişinin o konudaki görüş ve yorumunu yansıtır.
Güzel bir görüntü yakalandığında aklındaki klişeler aracılığıyla bunu en iyi şekilde kadrajlar ve yorumunu yapar.
3 boyutlu bir mekanda yaşarız.
4. boyut olan zaman aracılığı ile sürekli bir değişimi de yaşamaktayız.
Gözle bakıldığında 3 boyut etkisi sayesinde ön plan ile arka plan arasındaki mesafeyi algılarız.
Fotoğraf ise 2 boyutlu yüzeysel bir iz düşüm olduğu için 3. boyut etkisi yoktur.
Bu nedenle dev ön plan ile arka plan aynı düzlemde birbiri ile yapışır.
Derinlik ve hacim göstermekte en büyük yardımcımız ışık ve perspektiftir.
Hareketli objelerin oluşturduğu sahneler sürekli değişmektedir.
Durağan objeler ise biz etrafında döndükçe yada aynı doğrultuda yaklaşıp uzaklaştıkça, birbirleriyle olan ilişkileri ve perspektifleri değişmektedir.
Fotoğrafın anlatımında 2 öğeden yararlanılır.
1. ANA ÖĞE :
Fotoğrafın denge olarak ağırlık merkezini oluşturur. Anlatılan olay yada nesnenin baş öğesidir.
2. YARDIMCI ÖĞE : Bulundukları YER, KONUM ve YÖN leri ile ana öğeyi destekleyen ilgiyi onun üzerine yoğunlaştıran unsurlardır.
Ana öğe ve yardımcı öğelerin altın noktalardan birine veya ikisine uygun şekilde yerleştirilmesiyle konunun beyinde daha rahat algılanması sağlanır.
Bu kurala uyulmadan da güçlü kompozisyonlar kurulabilir.
Burada önemli olan İLGİ MERKEZİ ile çevre arasındaki dengenin iyi kurulmasıdır.
Etkili fotoğraf için “4 N Kuralı” kullanılır.
1- NEYİ ? Hangi konuyu?
2- NASIL ? Hangi Objektif? Hangi Diyafram? Hangi Enstantane?
3- NE ZAMAN ? Hangi Işıkta?
4- NEREDEN ? Hangi Açıdan?
Objektifinizi bir konuya odaklamadan önce,bu soruları kendinize sorun derim.
Hem de her defasında.
Portre fotoğraflarında gözler net değilse fotoğraf da net değildir. Netlik yaparken göz bebeklerini kullanmak iyi sonuç verir.
Herhangi bir portreyi yaşam içinde bütünüyle çekersek, büyük bir karmaşa yaratabiliriz.
Bu karmaşayı önleyecek anlatımın en iyi yollarından biri geniş açılı objektif kullanarak perspektifi abartmaktadır.
Böylece objektifte yakın olan nesneler olduğundan büyük, uzak olan nesneler ise olduğundan küçük görülür.
Belli bir sanat ve estetik disiplin içinde fotoğrafı çeken kişinin bilgi ve becerisine bağlı olarak lekeler arasındaki uyumun sağlandığı estetik istif, STİLİZASYON’dur.
Fotoğraf “ışıkla yazmak“ diyorsak ışık varsa fotoğraf vardır.
Belli bir ışıkta etkili ve güzel olan bir fotoğraf yetersiz ışık koşullarında yok denecek kadar etkisizdir.
Işık ressamın boyası, yontucunun çamuru gibi fotoğrafçının da yoğuracağı kullanacağı malzemedir.
Tek düze ışık kullanımı olumsuz etki yaratır,her karenin içinde açık-orta-koyu ışık dengesi,izlenime olumlu katkı sağlayacaktır.
Işık;
1- Konuyu aydınlatır.
2- Hacim ve derinliği sembolize eder.
3- Fotoğrafın atmosferini oluşturur, keskinlik veya yumuşaklık etkisi sağlar.Sadece sis pus anlamına gelmez.
4- Aydınlık ve karanlık yoluyla desenler oluşturur.
Yapay ışık “AKTİF” olarak kullanılır.
“PASİF” kullanım için kişi doğada istediği ışığın oluşmasını bekler ve oluşunca çekimini yapar. Kolay gibi görünse de sabır gerektiren zor bir yoldur.
Fotoğrafı çektiğimiz noktaya yakın olan konu büyük, uzak olan konu küçüktür. Bu noktadan görülen şey o mesafenin görsel gereğidir.
Perspektif aracılığı ile iki boyutlu fotoğrafa üçüncü boyut etkisi verilmeye çalışılır.
Fotoğraflamayı amaçladığımız objeye dikkati çekmenin en kolay yolu, onu çevresindeki cisimlerden büyük göstermektir.
Bunun için iki yol vardır.
Birincisi; Tele objektif aracılığı ile büyük çekilir ve konu ile çerçeve doldurulur.
İkinci yol ise geniş açı objektif aracığı ile konuya aşırı yaklaşılarak büyük olması sağlanır ve çevresindeki öğeler küçültülüp uzaklaştırılır.
BELİRGİNLİK :
Fotoğrafın mesajını en okunaklı, en anlaşılır biçimde ortaya koyması gerekir.
Daha önce tanık olduğumuz olaylar ve nesneler için belleğimizde klişe görüntüler oluşur.
Fotoğraf ile bir görüntü elde edildiğinde, bu görüntü belleğimizdeki ile ne denli yakın ise olayı o kadar kolay algılarız. Bu klişelere yaklaştığımız sürece fotoğraf dilimiz belirginlik kazanır.
SADELİK (Yalınlık) :
Ana konuyu çevresinden olabildiğince ayıklayıp, yalıtıp, sadeleştirmektir.
Fotoğraf diliyle bir şeyi az ve öz söylemektir.
Fotoğrafta FON, geri plan yada objenin çevresinde bulunan lekeler çok önemlidir. Bu lekeler anlatmak istediğimiz konuyu destekleyebileceği gibi, konunun etkisinin yok olmasına da neden olabilir. Etkiyi azaltacak her yardımcı öğeyi, çevreden çıkararak konuyu olabildiğince yalıtmak gerekir.
Yalınlık, ilginin konu üzerine toplanmasını sağlayarak, mesajın doğrudan iletilmesini sağlar.
DENGE
İki öğeli bir düzenlemenin dengesi “KALDIRAÇ YASASI” na bağlıdır.
Merkeze uzaklıkları ve kadraj içindeki yerleşimleri (altın noktalar) önemli rol oynar.
Merkeze uzaklıkları ve büyüklükleri aynı iki öğe düşünelim. Birinci öğe, çevrenin rengine ve tonuna yakın, ikinci öğe canlı renkte olsun. Bu durumda denge bozulur. İkinci öğenin tarafı ağır basar.
Dengeyi kurmak için,
1- Ya ikinci öğeyi mecburen uzaklaştırırız.
2- Yada birinci öğeyi merkeze yaklaştırırız.
ESTETİK
Sanat, yoğunlaştırmak ve belirginleştirmektir.
Bu belirginleştirme işini hangi ölçüye vardıralım ?
Büsbütün abartıp, soyutlayalım mı ?
Yoksa kişisel tavırla stilize mi edilsin ?
Kişisel tavır geçerli yoldur.
***
Fotoğrafta kompozisyon;
Renk, yüzey, çizgi ve geometrik formların temel plastik sanat kuramları ve elemanları anlayışı içinde, ışık yardımıyla bir araya getirilip, anlam yaratma sanatıdır.
Başka bir deyişle;
Ayrı ayrı parçalardan birleştirme yoluyla dengeli ve düzenli bir bütün oluşturma, kare içindeki konuları göze hoş gelecek şekilde seçme işi, bir işin güzel olması, verilmek istenen mesajın yerini bulması ve fotoğrafın akılda kalıcılığını artırması demektir.
Anlatılmak istenenin anlatılan şeyin doğasına uygun olması ve anlatılan şeyin kendine özgü üretim araç ve yöntemlerinin kullanılması gereklidir.
Kompozisyonda kadraj, grafik düzenleme, leke dağılımı, ışık ve anlatılmak istenenin anlaşılır ifade edilmesi gerekir.
Bir fotoğrafta, görünen kişi, nesne, çizgi, desen, doku, renk ve ışık arasındaki ilişkilerin düzenlenme şeklidir.
***Ancak kurallar bağlayıcı değildir.
Çünkü bütün sanat dallarında olduğu gibi fotoğrafta da temel kural;
''Sanatçının anlatım aracını kullanmada kurallarla sınırlanmayacağı''dır.
Kompozisyona ait temel kural ve yöntemlerin amacı,sanatçıya yön vermekten ziyade,çoğunluğun beğenisini kazanmış eserlerin ortak özelliklerinin neler olduğunu anlatmaktır.
En aykırı,en kural dışı sanat eserinin düşünsel arka planında dahi belirli, bir kompozisyon anlayışı vardır.(olmalıdır)***
Fotoğraf ve sanat deyip duruyoruz ...
Fotoğrafı sanat yapan,mesajında duygu yoğunluğunun bulunmasıdır.
Fotoğrafçıyı sanatçı yapan ise,mesajı oluşturması,geliştirmesi ve iletmesindeki özgünlük ve kişiselliktir.
Niye bunları yazdım ?
Hepiniz bu söylemi belki defalarca içerik olarak aynı,anlatım olarak biraz farklı okudunuz ve biliyorsunuz.
Bilmeyenler daha yolun çok başındalar demek ki.
Bilenlere ise fotoğrafta sanatın, sadece bir akımın etkisine hapsedilmiş olmadığını belirtmek istedim.
Bu paylaşımın konuğu,
Çetin Karaşahin'e teşekkürlerimle.
Uzun süre izlediğim ,panoramik görünümlü,
dengenin iyi muhafaza edildiği,
grafiksel öğeler barındıran fotoğrafı için.
Selam,sevgi ve saygılarımla...
Selçuk Özgüleryüz
Yorumlar
Yorum Gönder